Büyük resimdeki tutarsızlıklar

Bir önceki yazımızda Balyoz Harekat Planınının içerigi ile yazıldığı iddia edilen tarih arasındaki tutarsızlıklardan bahsetmiştik. Şimdi de iddia edilen darbe planının büyük resminde ortaya çıkan mantıksızlığını ele almak istiyoruz.

  1. AKP hükümeti göreve geldikten 15 gün sonra, yani icraata henüz başlamışken, binlerce sayfalık (cami bombalamak ve jet düşürmek planları, yeni kurulacak Hükümet üyelerinin ve tutuklanacak gazetecilerin isimlerinin listeleri ile darbe sonrası uygulanacak ekonomi politikasına kadar çesitli) ekleriyle, Balyoz Harekat Planı yazılıyor.
  2. Balyoz Harekat Planı’nın “Durum” değerlendirmesi bölümünde, planın yazıldığı iddia edildiği tarihte henüz gerçekleşmemiş olaylar (özelleştirmeler, anayasa değişiklik çabaları, basına mali denetim) yeralıyor. Ayrıca yazanlar tembellik yapmış olacak, bu planda 12 Eylül 1980 sabahı TRT’den yayınlanan MGK bildirgesinden harfi harfine bölümler var.
  3. Bu planın eklerinde de yazıldıkları iddia edilen tarihten daha ileriki tarihlerde yayınlanmış dokümanlardan kes/yapıştır bölümler var.
  4. Balyoz Harekat Planın’nın “İcra” bölümünde, darbe faaliyetleri  “‘GİZLİ’ gizlilik derecesinde ve özel seçilmiş, sınırlı sayıda personelin katılımıyla icra edilecek bir plan seminerinde denecek ve müzakere edilecek” deniyor. Bu amaçla düzenlediği iddia edilen 5-7 Mart 2003 Plan Semineri, özel seçilmemiş (yani 1. Ordu bünyesindeki seminerlere katılımları rutin olan) ve de aralarında Genel Kurmay Başkanlığı ile Kara Kuvvetler Komutanlığı’ndan gönderilen gözlemcilerin de bulunduğu, hiç de sınırlı olamayan bir sayıda personelin  (29 General ve 162 Subay) katılımıyla gerçekleşiyor.  Ayrıca, söz konusu Seminerin ses kayıtları Çetin Doğan’ın emri ile yapılıyor.
  5. Plan Semineri’nde müzakere edileceği iddia edilen Balyoz Planının bir parçası olan cami bombalama eylemleri (Çarşaf ve Sakal) için belirlenen tarih ise 28 Şubat 2003, Yani, Balyoz darbe planı kapsamındaki bu eylemler, darbe faaliyetlerinin prova edileceği seminerinden daha önce bir tarih için planlanıyor! Eylemler tasarlandığı tarihte gerçekleşmiyor, ve de bunun “darbe provasında” sözü bile edilmiyor.
  6. 5-7 Mart’taki Plan Seminerinde ne darbeden bahsediliyor, ne de Balyoz darbe planında öngörülen uçak düşürme, cami bombalama gibi eylemler görüşülüyor.
  7. Ülkenin hükümetini devirme, yeni hükümet üyelerini belirleme ve ekonomik stratejisini saptama gibi eylemlerin hepsi, görev bölgesi Trakya, Boğazlar ve İstanbul’u kapsayan 1. Ordu bünyesinde planlanıyor ve İstanbul’daki karargahta gerçekleşen Seminer sırasında prova ediliyor. Bununla birlikte, Seminer boyunca 1. Ordunun görev coğrafyası dışında tek bir faaliyet bile müzakere edilmiyor! (Balyoz planları kapsamında, bırakın Ankara’daki hükümeti yerinden etmek, en basitinden, tutuklama listesinde yeralan Ankara’daki gazetecilerin nasıl ve kim tarafından gözaltına alınacağı sorulması gereken bir soru).
  8. İddialara göre, bu darbe dönemin Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök tarafından önleniyor. Ancak Özkök yaptığı açıklamalarda (hem gazetelere hem de Ergenekon savcılarına) bu dönemde bir darbe planından haberi olmadığını söylüyor.

Darbe iddiaları, eldeki kanıtlardan değil kafalardaki senaryolardan hareket edilerek geliştiriliyor. Taraf gazetesinin bu iddiaları yukarıdaki çelişkileri sorgulamadan yayınlaması büyük hata. Ama daha vahimi, savcıların da benzer bir yaklaşım içinde olması.

Abone Ol

Subscribe to our RSS feed and social profiles to receive updates.

Yorumlar kapatıldı.